Sarıca Kilisesi: Kapadokya’nın Tarihi Bir Hazinesi

Kapadokya bölgesinin mistik ve büyüleyici güzellikleri arasında yer alan Sarıca Kilisesi bir diğer adı ile Sarıca Church, Bizans dönemine ait önemli bir yapıdır. Bu makalede, Sarıca Kilisesi’nin tarihi, mimarisi ve önemli özellikleri hakkında ayrıntılı bilgilere yer vereceğiz.

Kilisenin Yeri ve Tarihi

Sarıca Kilisesi, Ürgüp’ün güneyinde, Kepez Vadisi’nin düzlüğünde yer almaktadır. Kepez Kiliseleri olarak da bilinen Sarıca Kilisesi, bölgedeki diğer kiliselerle birlikte bu kutsal alanda bir topluluğun varlığını göstermektedir. Sarıca Kilisesi 1 ve 2, açık vadinin alt kısmında izole volkanik konilerin içinde bulunurken, Sarıca Kilisesi 3 ise üst avlu kompleksinin bir parçasıdır.

Kilise 1, izole bir koniye oyulmuş olan ve batı kısmı çökmüş olan bir kilisedir. İç mekan, mükemmel bir şekilde şekillendirilmiş ve orantılı bir kayalık kilise olarak dikkat çeker. Kilise, 15 yarı daire şeklinde nişe sahiptir ve Kapadokya’nın en iyi oyulmuş mağara kilisesi olarak bilinir. Kilisenin içinde beş metrelik bir çap, dört sütun ve dokuz bölme bulunur. Yan transeptlerde, dekore edilmiş mısır koçanından kemerli tavanlar yer alırken, arka duvarın bir apse benzeri bir eğimi vardır. Kilisenin en etkileyici özelliği, merkezi kubbesidir. Yüksek tamburda sekiz yarım daire şeklinde niş bulunur ve bu nişlerde muhtemelen ayakta duran azizler ve havariler tasvir edilmiştir.

Sarıca Kilisesi 2 ise bir koninin içinde yer alan dört kiliseden oluşan bir komplekstir. Kilise 2a, temelde Sarıca Kilisesi 1’i taklit eden küçük bir şapeldir. Kilise 2a’nın iç mekanı hiç sıvanmamış ve boyanmamıştır. Kilise 2’nin ana nefinde dört sağlam sütun ve kemerli transeptler yer alırken, kilisenin doğu duvarı ise üç ayrı nişe sahiptir. Sarıca Kilisesi 2’nin çatısı düzensiz bir şekilde inşa edilmiştir çünkü bu kilise, iki önceden var olan şapel arasına inşa edilmiştir.

Sarıca Kilisesi 3 ise üst avlu kompleksinin bir parçasıdır. 2004 yılında tamamlanan bir restorasyon çalışması sonucunda yeniden keşfedilen kilise maalesef kapalıdır.

Kilisenin Mimari Özellikleri

Sarıca Kilisesi, Bizans mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Kilisenin mimari tarzı, kapalı Yunan haçı ile üç yapraklı yonca planının karışımını yansıtır. Kilise, kaya kütlesine oyulmuş olup beşik tonozlu tavanlarla süslenmiştir. İç mekanda ise duvar resimlerinin izleri bulunur, ancak zamanla solmuş ve zarar görmüştür.

Kilisenin en dikkat çekici özelliği ise merkezi kubbesidir. Yüksek tamburda yer alan nişlerde muhtemelen azizler ve havarilerin tasvirleri bulunur. Kiliseye girişteki apsis, büyük bir Diesis sahnesiyle süslenmiştir ve İsa’nın tahtının üzerinde yer alır. Kilisenin iç mekanında ayrıca çeşitli diğer dini sahneleri tasvir eden duvar resimleri bulunur.

Kilisenin Restorasyonu ve Ödüller

Sarıca Kilisesi’nin restorasyon çalışması, 2002 yılında tamamlanmış ve Avrupa Birliği ve Tüm-Avrupa Kültür Mirası Federasyonu Europa Nostra tarafından Kültürel Miras Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür. Restorasyon projesi, yapının özgünlüğünü koruyarak doğal malzemelerin iyileştirilmesini ve sağlamlaştırılmasını hedeflemiştir. Proje, Sarıca Kilisesi’ni sert doğal koşulların tahribatından korumayı amaçlamıştır.

Sarıca Kilisesi’nin restorasyon projesi, ayrıca Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri kapsamında “Koruma ve Yaşatma Ödülü” ve Almanya’nın en büyük turizm dergilerinden olan GEO – Saison’ın Yeşil Palmiye ödülüne layık görülmüştür.

Sonuç

Sarıca Kilisesi, Kapadokya’nın tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Kilisenin eşsiz mimarisi ve duvar resimleri, ziyaretçilere bu bölgenin büyüleyici geçmişine bir yolculuk sunar. Restorasyon çalışmaları sayesinde kilise, gelecek nesillerin de bu eşsiz mirası keşfetmesine olanak sağlamaktadır. Sarıca Kilisesi, Kapadokya’yı ziyaret eden herkes için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır.

Yorum yapın